TBMM Başkanı Kurtulmuş, Özbekistan’ın başkenti Taşkent’te Özbekistan Ali Meclisi Senato Başkanı Tanzila Narbayeva ile yaptığı görüşmenin ardından Özbek ve Türk medyasının sorularını yanıtladı.
Özbekistan ziyaretine ilişkin değerlendirmesi sorulan Kurtulmuş, Özbekistan’da, ata yurduna gelmiş olmanın verdiği bir rahatlık içerisinde olduklarını, kendisine ve heyetine büyük bir misafirperverlik gösterildiğini söyledi.
Bugün güzel görüşmeler yaptıklarını dile getiren Kurtulmuş, bu görüşmelerde, Türkiye ve Özbekistan arasında son dönemde yaşanan ciddi yakınlaşmanın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev’in kardeşçe başlattığı süreçte atılacak adımların ve bu adımlara da parlamentoların desteklerini kapsamlı bir şekilde ele aldıklarını söyledi.
Kurtulmuş, “Ümit ediyoruz ki yeni dönemde Özbekistan’daki reform çalışmaları fevkalade ciddi sonuç verir. Sayın Mirziyoyev’in ‘üçüncü rönesans’ olarak isimlendirdiği; bilimde, sanatta, kültürde, edebiyatta, teknolojide, yenilikte güçlü bir Özbekistan’ı kurma ve bu çerçevede İslam medeniyetinin üçüncü büyük çıkışını hazırlama çalışmalarını takdirle karşılıyoruz. Mesafeler çok uzak olmakla birlikte Türkiye ve Özbekistan halkları yeni dönemde çok güçlü işbirliğini sürdürecektir. İki hükümetin arasındaki bu işbirliklerine parlamentolarımız da parlamenter diplomasinin bütün imkanlarını kullanarak destek olacaktır ve her alanda çabalarımızı arttırarak çok daha güçlü bir geleceğe birlikte yürüyeceğiz.” diye konuştu.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Özbekistan ve Türkiye’nin her alandaki ilişkilerini artırmasının mümkün olduğu gibi aynı zamanda uluslararası ilişkiler bakımından iki ülkenin müşterek çalışmasının tarafların menfaatine olacağını belirtti.
Türk dünyasının hem insan gücü potansiyeli hem yer altı yer üstü kaynaklarındaki potansiyeli hem de derin tarihi, kültürel bağları ve büyük medeniyet birikimleri dolayısıyla gelecek dönemde yeni bir güç merkezi olarak ortaya çıkmasının mümkün olduğunu dile getiren Kurtulmuş, bunu hızlandırmak, bunu güçlü bir şekilde hazırlamak bakımından da canla başla çalışmak gerektiğini vurguladı.
Kurtulmuş, “Türk dünyasının birliği, beraberliği, gelişmesi dünya barışına katkıdır. Asla dünya barışına, başkalarına zarar verecek bir gelişme değildir. Orta Asya’dan Türkiye’ye ve Balkanlara kadar olan bu geniş coğrafyada ‘turkuaz yay’ dediğimiz, 300 milyon insanın yaşadığı bu bölgedeki güçlü bir varlık, dünyada yeni bir dengenin oluşmasına katkı sunacak ve dünya barışını, esenliğini temin edecektir.” değerlendirmesinde bulundu.
“TOPLUMLARIMIZDA AİLE HALA ÇOK GÜÇLÜ BİR YERE SAHİPTİR”
Parlamento çalışmalarında, aile geleneklerinin korunması konusunda atılabilecek adımlara ilişkin değerlendirmesi sorulan Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Özellikle bizim toplumlarımızda aile hala çok güçlü bir yere sahiptir. Aileyi güçlü bir şekilde korumak ve ileriki dönemlere taşımak zorundayız. Çünkü ailenin içerisinin boşaltıldığı toplumlar yıkılmaya mahkumdur. Dolayısıyla aile değerlerinin tahrip edilmesine, cinsiyetsizleştirme projelerine asla fırsat vermemek, genç nesillerimizin bu tehlikeli akımlardan korunması için parlamenterler olarak üzerimize sorumluluklar düşüyor. Dünyadaki bütün gelişmeleri yakinen takip ediyoruz. Çok şükür başka ülkelerle, özellikle Batılı ülkelerle kıyasladığınızda Özbekistan, Türkiye, Türk toplumları, Asya, diğer topluluklar hala aile değerlerine bağlıdır. Güçlü bir aile yapısı vardır. Ama ‘biz nasılsa böyleyiz’ diyerek rahat oturamayız. Çünkü tehlike büyüktür, tehdit büyüktür. Bu tehdide karşı bizim yurttaşlarımızı, genç nesillerimizi korumamız ve ailenin sağlamlaşması için üzerimize düşen sorumlulukları almamız ve tedbirleri uygulamamız gerekiyor. İki parlamentolar arasında da bu konuda yapılacak müzakereler herhalde bize yolda destek verecektir.”
PARLAMENTOLAR ARASI İŞBİRLİĞİ SÜRECİ
Kurtulmuş, “Parlamentolar arasında çalışma grubu kurulmasına ilişkin bir görüşmeniz vardı, bu nasıl çalışacak?” sorusunu şöyle yanıtladı:
“Türk parlamentosu, hem yasama meclisi hem de senatoya birer temsilci vererek önce aralarında konuşurlar. Parlamentolarımız arasında 2017’de imzalanmış bir anlaşma var. Hem bu anlaşma güncellenir hem de bundan sonra parlamentolar arasında neler yapılabilecek, bunlar tadat edilir ve biz üç parlamento başkanı bir araya gelerek bunu müzakere eder ve kararlaştırırız.”